Zekeriyyâ
(a.s.), Kur'ân'da adı geçen israiloğullarının en büyük peygamberlerinden
biridir. Soyu Dâvud (a.s.)'a dayanmaktadır. Zekeriyyâ (a.s.)'nın hanımı, İsa
(a.s.)'nın annesi Meryem'in teyzesi hz yahya’nın da annesi Elizabeth idi. Ha Zekeriyya
Sahih-i Buhârî'de belirtildiği gibi marangozdu.
Zekeriyyâ
(a.s.) zamanında Şam ve Kudüs, Batlamyusçular’ın elindeydi. Bunlar, Beyt-i
Makdis’e hürmet ederler ve İsrâiloğullarını hoş tutarlardı. Bu kavmin ileri
gelenleri, ibâdethâneden hiç dışarıya çıkmazdı. Beyt-i Makdis’de gece-gündüz
ibâdet ederlerdi. O zamanlar İsrâiloğulları arasında bir peygamber yoktu.
Kendilerine bir peygamber göndermesi için Allah’a ilticâ ettiler. Nihâyet,
Zekeriyyâ (a.s.), Allah (c.c.) tarafından peygamber olarak gönderildi. Cenâb-ı
Allah, Zekeriyyâ (a.s.)’ya risâlet görevini ve İsrâiloğullarını sapıklıktan
kurtarması için tebliğ görevi vermeden önce o, mâbedin (Beytü’l-Makdis’in)
hizmeti için bir araya gelmiş din adamlarından biri idi. Daha sonra onu Cenâb-ı
Allah, peygamber olarak seçti.
Zekeriyyâ
aleyhisselâm İsrâiloğullan'na gönderilmiş son peygamberlerden birisi olup
Filistin'in Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti olduğu dönemde Kudüs'te
yaşamıştır. İslâmî kaynaklarda babasının adı bazan Barahya bazan Yuhayya olarak
geçer. Kur'ân-ı Kerîm'in üç sûresinde altı defa ismen anılan Hz. Zekeriyyâ ile
ilgili bilgiler onun yaşlılık dönemine aittir.
Luka İncili'ne
göre Zekeriyyâ. Yahudiye Kralı Hirodes'in günlerinde yaşayan bir kâhindir. Eşi
Elizabeth kısırdır ve ikisi de çok yaşlıdır. Allah katında sâlih
kişilerdendirler ve rabbİn emir ve hükümlerine kusursuz uymaktadırlar.
Zekeriyyâ Allah'ın huzurunda kâhinlik hizmetinde bulunduğu sıralarda buhur
yakmak üzere mabede gittiğinde melek Cebrail bir oğlu olacağını, karısının hamile
kalışının bir işareti olmak üzere de dilinin tutulacağını bildirir.
Zekeriyya
(as) Meryem’in sorumluluğunu üstlendi. Ona Beyti Makdis’te bir oda yaptı.
Zekeriyya da onun yanına girdiği vakit, yazın kış meyvesini, kışın da yaz
meyvesini yanında bulurdu. Ey Meryem, bu sana nereden geliyor? diye sorunca o:
Allah'tan, diye cevap verirdi. Bunun üzerine Zekeriyya çocuk sahibi olmayı
arzulayarak ona bunları veren, bana da bir evlat bağışlamaya kadirdir, dedi.
Zekeriyya
(A.S.) meyvaları, mevsimleri olmayan zamanda görünce, kısır bir kadının
ihtiyar bir insandan çocuk doğurabileceğini sezdi. Allah'a yalvarıp, «Katından
bana bir zürriyet ver.» diye dilekte bulundu. Bu dua neticesinde Cenabı Hak
Zekeriyya kuluna Yahya'yı verdi.
Ona
bu müjde verildiği (Hz Yahya’nın doğacağı) zaman kendisi doksan yaşında idi.
Hanımının yaşı da ona yakın idi. İbn Abbas ile ed-Dahhâk der ki: Ona çocuk
sahibi olacağı müjdesi verildiğinde yüzyirmi yaşında idi. Hanımı ise
doksansekiz yaşındaydı.
Âyeti Celîlede
Yahya'ya (A.S.) doğrulayıcı, efendi, şiddetle yasaklardan kaçınan ve
salihlerden olan ve Peygamberlik sıfatları verilmiştir, Allah'tan gelen bir
kelimeyi yani İsa'yı (A.S.) doğruladı. İsa'ya (A.S.) Allah kelimesi demenin
manâsı, Allah'ın emriyle babasız olarak var olması demektir
Zekeriyya: «Ey
Rabbim! Bana hanımımın gebe olduğuna dair bir nişan ver.» Tâ ki, onunla
gebelikten haberdar olup müjdeleneyim, şükredeyim ve bekleyişin sıkıntısından
kurtulayım.
«Allah: «Senin
nişanın, üç gün insanlarla konuşmaz hale gelmendir.» Zekeriyya'nın dili halk
ile konuşmaktan tutuldu. Tâ ki, bu büyük nimetin şükrüne dalsın ve Allah'ı
ansın. O, ancak işaretle anlaşabildi. Bu müddette çokça Rabb'ini zikretmekle
emrolunmuştu.
Taberî'nin
naklettiğine göre Hz. Meryem, Hz. İsa'ya gebe kalınca onun kızkardeşi de Hz.
Yahya'ya gebe kalmıştı. Hz. Yahya'nın annesi kızkardeşinin ziyaretine
gittiğinde: Ey Meryem, benim de hamile kaldığımı haber aldın mı? diye sorunca
Hz. Meryem ona: Ya sen benim hamile olduğumdan haberdar mısın? diye sordu. Hz.
Yahya'nın annesi ona: Ben karnımdaki yavrumun senin karnındaki yavruna secde
ettiğini hissediyorum.
İbn Abbas (r.a) şöyle demiştir: "Yahya (a.s), Hz. İsa'dan altı ay daha
büyük idi ve Hz. İsa (a.s)'nın Allah'ın kelimesi ve ruhullah (yani Allah'ın
üflediği bir ruh) olduğuna ilk iman eden ve tasdik eden Yahya (a.s) olmuştu.
Sonra Yahya (a.s), İsa (a.s) göğe kaldırılmazdan önce öldürüldü.
Bir rivayete
göre de Zekeriya aleyhisselâm, muhterem oğlu Yahya aleyhisselâm'ı, Filistin
valisi (Herut) tarafından şehit edileceği zaman, kurtarmaya çalışmış,
kendisinin de takip edildiğini anlayınca beyti mukaddese bitişik bir bahçede
bir ağacın kütüğüne saklanmış, o ağaç ile beraber testere ile ikiye bölünerek
şehit edilmiştir.
Bazı
tarihçilerin kaydettiğine göre Zekeriyyâ (a.s.), testereyle biçilerek şehid
edilmiştir. Bazı tarihçiler, onun azgın yahûdiler tarafından taşlanarak şehid
edildiğini ileri sürerler
Zekeriyyâ
(a.s.), ömrünü Allah’a ibâdet, O’na dâvet ve Kudüs’teki Beyt-i
Makdis’e/Mescid-i Aksâ’ya hizmet uğrunda geçirmiştir. Türbesi, Suriye’nin Halep
şehrindedir.
Konuyla
ilgili ayetler
Ali
İmran 37-41
37.
Bunun üzerine Rabbi ona hüsnükabul gösterdi ve onu güzel bir şekilde
yetiştirdi. Zekeriyâ'yı da onun bakımı ile görevlendirdi, Zekeriyâ onun
bulunduğu yere, mâbeddeki odaya her girdiğinde yanında (yeni) bir rızık bulur
ve “Ey Meryem! Bu sana nereden?" diye sorar, o da "Allah
tarafından" cevabını verirdi. Kuşkusuz Allah dilediğine sayısız rızık
verir.
38,
Orada Zekeriyyâ rabbine dua edip dedi ki: "Rabbim! Bana tarafından temiz
bir nesil ihsan eyle. Kuşkusuz sen duayı işitensin."
39.
0 mâbedde durmuş namaz kılarken melekler ona şöyle seslendiler: "Allah'tan
bir kelimeyi tasdik edici, efendi, iffetli ve sâlihlerden bir peygamber olarak
Yahya'yı Allah sana müjdeliyor."
40.
Zekeriyyâ ise şöyle dedi: "Rabbim! Bana ihtiyarlık gelip çattığı, üstelik
karım da kısır olduğu halde benim nasıl oğlum olabilir?" Buyurdu ki:
"İşte böyle; Allah dilediğini yapar."
41.
“Rabbim, dedi, bana bir alâmet göster." Şöyle buyurdu: "Senin için
alâmet insanlara üç gün ancak işaretle konuşmandır. Rabbini çok an, sabah
akşam teşbih et."
Enam84
84. Biz ona İshak ve Ya'kub'u da armağan ettik; hepsini
de doğru yola ilettik. Daha önce de Nuh'u ve onun
soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyûb'u, Yûsuf’u, Musa'yı ve Harun'u doğru yola
iletmiştik. Biz, iyi davrananları böyle mükâfatlandırırız
Meryem 2-11
2.
Bu, rabbinin
Zekeriyyâ kuluna lütfettiği rahmetin anlatımıdır.
3.
Hani o, alçak sesle Rabbine
yalvarmıştı,
4.
"Rabbim!" demişti, "Benim kemiklerim zayıfladı, saçlarım ağardı. Rabbim!
Ben sana ettiğim dualarda hiç eli boş dönmedim.
5-6.
Doğrusu ben, arkamdan iş başına geçecek olan yakınlarımdan endişe ediyorum;
karım da kısırdır. Tarafından bana yerimi alacak bir halef ver; o, Ya'kub hanedanına da vâris
olsun; rabbim, onu rızana lâyık kıl!"
7.
Allah buyurdu ki:
"Ey Zekeriyyâ! Biz sana Yahya adında bir oğul müjdeliyoruz. Bu adı daha önce kimseye
vermedik,"
8.
Zekeriyyâ, "Rabbim!" dedi. "Karım kısır olduğu, ben de ihtiyarlığın son sınırına
vardığım halde, benim nasıl oğlum
olabilir?"
9.
Rabbin, "Orası öyle" buyurdu, "O, bana kolaydır; daha önce, sen hiçbir şey değilken
seni de yaratmıştım" dedi.
10.
Zekeriyyâ, "Rabbim! öyle ise bana bir işaret ver" dedi. Allah, "Sana işaret,
tam üç gün insanlarla konuşamamandır" buyurdu.
11.
Bunun üzerine Zekeriyyâ, mâbedden kavminin karşısına çıkarak onlara, "Sabah akşam
teşbihte bulunun" diye işaret
etti
Enbiya
89-90
89. Zekeriyyâ'yı da an. Hani o,
rabbine şöyle niyaz etmişti: "Rabbim!
Geride kalanların en hayırlısı sensin, yine de sen beni yalnız (çocuksuz) bırakma!"
90.
Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yahya'yı verdik; eşini de bunun için elverişli kıldık.
Onlar, hayır işlerinde koşuşurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı;
onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder