18 Ocak 2017 Çarşamba

HZ ZEKERİYYA

Zekeriyyâ (a.s.), Kur'ân'da adı geçen israiloğullarının en büyük peygamberlerinden biridir. Soyu Dâvud (a.s.)'a dayanmaktadır. Zekeriyyâ (a.s.)'nın hanımı, İsa (a.s.)'nın annesi Meryem'in teyzesi hz yahya’nın da annesi Elizabeth idi. Ha Zekeriyya Sahih-i Buhârî'de be­lirtildiği gibi marangozdu.

Zekeriyyâ (a.s.) zamanında Şam ve Kudüs, Batlamyusçular’ın elindeydi. Bunlar, Beyt-i Makdis’e hürmet ederler ve İsrâiloğullarını hoş tutarlardı. Bu kavmin ileri gelenleri, ibâdethâneden hiç dışarıya çıkmazdı. Beyt-i Makdis’de gece-gündüz ibâdet ederlerdi. O zamanlar İsrâiloğulları arasında bir peygamber yoktu. Kendilerine bir peygamber göndermesi için Allah’a ilticâ ettiler. Nihâyet, Zekeriyyâ (a.s.), Allah (c.c.) tarafından peygamber olarak gönderildi. Cenâb-ı Allah, Zekeriyyâ (a.s.)’ya risâlet görevini ve İsrâiloğullarını sapıklıktan kurtarması için tebliğ görevi vermeden önce o, mâbedin (Beytü’l-Makdis’in) hizmeti için bir araya gelmiş din adamlarından biri idi. Daha sonra onu Cenâb-ı Allah, peygamber olarak seçti.

Zekeriyyâ aleyhisselâm İsrâiloğullan'na gönderilmiş son peygamber­lerden birisi olup Filistin'in Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti olduğu dönemde Kudüs'te yaşamıştır. İslâmî kaynaklarda babasının adı bazan Barahya bazan Yuhayya olarak geçer. Kur'ân-ı Kerîm'in üç sûresinde altı defa ismen anılan Hz. Zekeriyyâ ile ilgili bilgiler onun yaş­lılık dönemine aittir.

Luka İncili'ne göre Zekeriyyâ. Yahudiye Kralı Hirodes'in günlerin­de yaşayan bir kâhindir. Eşi Elizabeth kısırdır ve ikisi de çok yaşlıdır. Allah katın­da sâlih kişilerdendirler ve rabbİn emir ve hükümlerine kusursuz uymaktadırlar. Zekeriyyâ Allah'ın huzurunda kâhinlik hizmetinde bulunduğu sıralarda buhur yakmak üzere mabede gittiğinde melek Cebrail bir oğlu olacağını, karısının hami­le kalışının bir işareti olmak üzere de dilinin tutulacağını bildirir.

            Zekeriyya (as) Meryem’in sorumluluğunu üstlendi. Ona Beyti Makdis’te bir oda yaptı. Zekeriyya da onun yanına girdiği vakit, yazın kış meyvesini, kışın da yaz meyvesini yanında bulurdu. Ey Meryem, bu sana nereden geliyor? diye sorunca o: Allah'tan, diye cevap verirdi. Bunun üzerine Zekeriyya çocuk sa­hibi olmayı arzulayarak ona bunları veren, bana da bir evlat bağışlamaya ka­dirdir, dedi.

Zekeriyya (A.S.) meyvaları, mevsimleri olmayan zamanda görün­ce, kısır bir kadının ihtiyar bir insandan çocuk doğurabileceğini sez­di. Allah'a yalvarıp, «Katından bana bir zürriyet ver.» diye dilekte bu­lundu. Bu dua neticesinde Cenabı Hak Zekeriyya kuluna Yahya'yı verdi.

Ona bu müjde verildiği (Hz Yahya’nın doğacağı) zaman kendisi doksan ya­şında idi. Hanımının yaşı da ona yakın idi. İbn Abbas ile ed-Dahhâk der ki: Ona çocuk sahibi olacağı müjdesi verildiğinde yüzyirmi yaşında idi. Hanımı ise doksansekiz yaşındaydı.

Âyeti Celîlede Yahya'ya (A.S.) doğrulayıcı, efendi, şiddetle yasaklar­dan kaçınan ve salihlerden olan ve Peygamberlik sıfatları verilmiştir, Allah'tan gelen bir kelimeyi yani İsa'yı (A.S.) doğruladı. İsa'ya (A.S.) Allah kelimesi demenin manâsı, Allah'ın emriyle babasız olarak var olması demektir


Zekeriyya: «Ey Rabbim! Bana hanımımın gebe olduğuna dair bir nişan ver.» Tâ ki, onunla gebelikten haberdar olup müjdeleneyim, şükredeyim ve bekleyişin sıkıntısından kurtulayım.

«Allah: «Senin nişanın, üç gün insanlarla konuşmaz hale gelmendir.» Zekeriyya'nın dili halk ile konuşmaktan tutuldu. Tâ ki, bu bü­yük nimetin şükrüne dalsın ve Allah'ı ansın. O, ancak işaretle anlaşa­bildi. Bu müddette çokça Rabb'ini zikretmekle emrolunmuştu.

Taberî'nin naklettiğine göre Hz. Meryem, Hz. İsa'ya gebe kalınca onun kızkardeşi de Hz. Yahya'ya gebe kalmıştı. Hz. Yahya'nın annesi kızkardeşinin ziyaretine gittiğinde: Ey Meryem, benim de hamile kaldığımı haber aldın mı? diye sorunca Hz. Meryem ona: Ya sen benim hamile olduğumdan haberdar mısın? diye sordu. Hz. Yahya'nın annesi ona: Ben karnımdaki yavrumun se­nin karnındaki yavruna secde ettiğini hissediyorum.

İbn Abbas (r.a) şöyle demiştir: "Yahya (a.s), Hz. İsa'dan altı ay daha büyük idi ve Hz. İsa (a.s)'nın Allah'ın kelimesi ve ruhullah (yani Allah'ın üflediği bir ruh) olduğuna ilk iman eden ve tasdik eden Yahya (a.s) olmuştu. Sonra Yahya (a.s), İsa (a.s) göğe kaldırılmazdan önce öldürüldü.
Bir rivayete göre de Zekeriya aleyhisselâm, muhterem oğlu Yahya aleyhisselâm'ı, Filistin valisi (Herut) tarafından şehit edileceği zaman, kurtarmaya çalışmış, kendisinin de takip edildiğini anlayınca beyti mukaddese bitişik bir bahçede bir ağacın kütüğüne saklanmış, o ağaç ile beraber testere ile ikiye bölünerek şehit edilmiştir.
Bazı tarihçilerin kaydettiğine göre Zekeriyyâ (a.s.), testereyle biçilerek şehid edilmiştir. Bazı tarihçiler, onun azgın yahûdiler tarafından taşlanarak şehid edildiğini ileri sürerler
Zekeriyyâ (a.s.), ömrünü Allah’a ibâdet, O’na dâvet ve Kudüs’teki Beyt-i Makdis’e/Mescid-i Aksâ’ya hizmet uğrunda geçirmiştir. Türbesi, Suriye’nin Halep şehrindedir.


Konuyla ilgili ayetler
            Ali İmran 37-41
            37. Bunun üzerine Rabbi ona hüsnükabul gösterdi ve onu güzel bir şekilde yetiştirdi. Zekeriyâ'yı da onun bakımı ile görevlendirdi, Zekeriyâ onun bulunduğu yere, mâbeddeki odaya her girdiğinde yanında (yeni) bir rızık bulur ve “Ey Meryem! Bu sana nere­den?" diye sorar, o da "Allah tarafından" cevabını verirdi. Kuşkusuz Allah dilediğine sayısız rızık verir.
            38, Orada Zekeriyyâ rabbine dua edip dedi ki: "Rabbim! Bana tarafın­dan temiz bir nesil ihsan eyle. Kuşkusuz sen duayı işitensin."
            39. 0 mâbedde durmuş namaz kılarken melekler ona şöyle seslendiler: "Allah'tan bir keli­meyi tasdik edici, efendi, iffetli ve sâlihlerden bir peygamber olarak Yahya'yı Allah sana müjdeliyor."
            40. Zekeriyyâ ise şöyle dedi: "Rabbim! Bana ihtiyar­lık gelip çattığı, üstelik karım da kısır olduğu halde benim nasıl oğlum olabi­lir?" Buyurdu ki: "İşte böyle; Allah dilediğini yapar."
            41. “Rabbim, dedi, ba­na bir alâmet göster." Şöyle buyurdu: "Senin için alâmet insanlara üç gün an­cak işaretle konuşmandır. Rabbini çok an, sabah akşam teşbih et."

            Enam84
            84. Biz ona İshak ve Ya'kub'u da armağan ettik; hepsini de doğru yola ilettik. Daha önce de Nuh'u ve onun soyundan Davud'u, Süleyman'ı, Eyyûb'u, Yûsuf’u, Musa'yı ve Harun'u doğru yola iletmiştik. Biz, iyi davranan­ları böyle mükâfatlandırırız




            Meryem 2-11
            2. Bu, rabbinin Zekeriyyâ kuluna lütfettiği rahmetin anlatımıdır.
            3. Hani o, alçak sesle Rabbine yalvarmıştı,
                4. "Rabbim!" demişti, "Benim kemiklerim zayıfla­dı, saçlarım ağardı. Rabbim! Ben sana ettiğim dualarda hiç eli boş dönme­dim.
                5-6. Doğrusu ben, arkamdan iş başına geçecek olan yakınlarımdan endi­şe ediyorum; karım da kısırdır. Tarafından bana yerimi alacak bir halef ver; o, Ya'kub hanedanına da vâris olsun; rabbim, onu rızana lâyık kıl!"
            7. Allah buyurdu ki: "Ey Zekeriyyâ! Biz sana Yahya adında bir oğul müjdeliyoruz. Bu adı daha önce kimseye vermedik,"
                8. Zekeriyyâ, "Rabbim!" dedi. "Karım kısır olduğu, ben de ihtiyarlığın son sınırına vardığım halde, benim nasıl oğ­lum olabilir?"
                9. Rabbin, "Orası öyle" buyurdu, "O, bana kolaydır; daha ön­ce, sen hiçbir şey değilken seni de yaratmıştım" dedi.
            10. Zekeriyyâ, "Rab­bim! öyle ise bana bir işaret ver" dedi. Allah, "Sana işaret, tam üç gün insan­larla konuşamamandır" buyurdu.
            11. Bunun üzerine Zekeriyyâ, mâbedden kavminin karşısına çıkarak onlara, "Sabah akşam teşbihte bulunun" diye işaret etti




            Enbiya 89-90
            89. Zekeriyyâ'yı da an. Hani o, rabbine şöyle ni­yaz etmişti: "Rabbim! Geride kalanların en hayırlısı sensin, yine de sen beni yalnız (çocuksuz) bırakma!"
            90. Biz onun da duasını kabul ettik ve ona Yah­ya'yı verdik; eşini de bunun için elverişli kıldık. Onlar, hayır işlerinde koşu­şurlar, umarak ve korkarak bize yalvarırlardı; onlar, bize karşı derin saygı içindeydiler.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder